İl Başkanımız Sn. Meltem Gürler ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz , Doğa ve Çevre Hakları Başkan Yardımcımız Sn. Serhat Gümüş Başkanlığında destek ziyaretinde bulundular
Ziyaret sırasında kadınları ve bölge halkını dinleyen il başkanlığı heyeti bu konuda bölge halkının her zaman yanında olduklarını ifade ettiler.
Dağyeni Köyü incir bahçeleri içerisinde yapılan maden sondajları ile ilgili açıklamada Gürler,
"Germencik'in Dağyeni köyündeydik. Incir ve zeytinin anavatanı bu verimli topraklarda siyanürle altın aranmasına karşı çıkan köylülerle bir aradaydık. Kadınlar bu mücadelede en önde. Seslerini duyurmak için biz de uğraşacağız." açıklamalarında bulundu.
Germencik Dağyeni köylüleri: Maden tehdidi gidene kadar gerekirse her gün eylem yapalım
İNCİR BAHÇELERİNİN İÇİNDE MADEN SONDAJI
Dağyeni köylüleri günlerdir diken üzerinde yaşıyorlar.
İzmir ve Aydın illerinin sınırında yer alan Kartal Dağı'nın Germencik tarafında kalan köy, incir ve zeytincilikle geçiniyor.
Zeytin toplama sezonunda köylüler bir yandan ürünlerini hasat etmeye çalışırken bir yandan da yaklaşık 15 gün önce başlatılan, en yakını köy meydanına 1-2 km uzaklıkta olan dört maden arama sondaj çalışmasının ürünlerine zarar vereceği ve içme sularını kirleteceği endişesini yaşıyorlar.
Tamamı ormanlık ve incir bahçelerinin içinde yapılan sondaj çalışmaları, köyün yaylası olan Söğütalan mevkii civarında yoğunlaşmış durumda. Köylüler içme sularının geldiği, incir ve meyve bahçelerinin bulunduğu bu bölgeyi köyün bir mahallesi haline getirmişler. 80 kadar evin bulunduğu bölgeye, yol ve elektrik de çıkarmışlar.
BİLGİLENDİRME TOPLANTISINA YAKLAŞIK 300 KÖYLÜ KATILDI
Dün akşam köy düğün salonunda kadın erkek yaklaşık 300 köylünün katıldığı toplantıda Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi ve Çepeçevre Yaşam Programı Yapımcısı Özer Akdemir, ülkenin farklı bölgelerindeki altın madenleri ve sondajların yol açtığı çevresel sorunlar hakkında sunum yaptı.
Maden sondajları nedeniyle içme suları kirlenen Çanakkale Şahinli, Ordu Fatsa, İzmir Efemçukuru gibi örnekleri anlatan Akdemir, sondajların ardından bölgede faaliyete başlayacak bir maden işletmesinin, yöredeki tarımsal üretime ve içme sularına ciddi zararlar vereceğini; farklı yerlerde yaşanan madencilik faaliyetlerinden örnekler vererek aktardı.
Akdemir, görseller eşliğinde yaptığı sunumunda RES'lerin yarattığı doğa tahribatını ve siyasi iktidarın enerji politikasının halkın değil şirketlerin yararına olduğunu anlattı.
Halkın kendi yaşam alanlarını koruma mücadelesinin Anayasal bir hak olduğunu belirten Akdemir, "Devlet, çevreyi korumadığı gibi sermayeye rant aktarımı için doğanın yağmasına zemin hazırlıyor. Halk ancak mücadele ederse, direnirse yaşam alanlarını koruyabiliyor" dedi.
Kaynak : Evrensel