Aydının bizimle beraber yürümesini istiyoruz Aydının bizimle beraber yürümesini istiyoruz

02 Şub 2022

DEVA Partisi’nin Aydın’da büyük bir potansiyeli olduğunu belirten DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Meltem Gürler; “Değişimin buralarda başlayabileceğini dahi düşünüyoruz çünkü Aydın'ın siyaseten çok ciddi bir dinamizme sahip tarihi var” dedi.

DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Meltem Gürler , Aydın’a ve partisine ilişkin özel açıklamalarda bulundu.

DEVA Partisi’nin kurucu üyelerinden olan Başkan Gürler, bir buçuk ay önce atandığı il başkanlığı görevi için çalışmalara başladı. Memleketi Aydın’da partisinin vizyonu doğrultusunda işler yapacağını belirten İl başkanımız Meltem Gürler Aydın Hedef gazetesi ile röportaj gerçekleştirdi.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1966 Aydın doğumluyum. Aydın’da Cumhuriyet ilkokulunda okudum. Sonra liseyi yatılı olarak Bursa Anadolu Lisesi’nde bitirdim. Benim zamanımda Türkiye’de 8 tane Anadolu Lisesi vardı. Annem ve babam devlet memuruydu çok önem verirlerdi eğitime. Kazandın ve gideceksin dediler Bursa Anadolu Lisesi’ne yatılı olarak gittim ve 11 yaşındaydım. Ardından İstanbul’a gittim. Boğaziçi Üniversitesinde Psikoloji eğitimi aldım. 89 yılında üniversiteyi bitirdim ve reklamcılık sektöründe iş hayatına giriş yaptım. Ve uzun yıllar reklam sektöründe kaldım. Önce profesyonel yöneticiydim ilk on sene sonra 33 yaşında kendi ajansımı kurdum.
Psikolojiden reklam sektörüne geçiş nasıl oldu?

Çok bağlantılı aslında birbirine. Boğaziçi öyle bir okuldur ki çok fazla seçmeli ders alabilir kendinizi yöneltebilirsiniz. 1980’li yıllardan bahsediyoruz. O zamanlar zaten iletişim fakülteleri yoktu. Özellikle reklam sektörü yeni yeni ayağa kalkıyordu. Türkiye’de bir şeylerin değiştiği dönemdi. Pazarlama sektörünün çok kuvvetli büyüyordu ve psikoloji, sosyoloji işletme gibi bütün bu bölümlerden mezun olan insanlar hele ki dil bilerek geliyorlarsa reklam sektörü çok cazip koşullarla kırmızı hali seriyordu onların önlerine. Ben de o vesile ile reklam sektörüne girdim. 33yaşında da kendi ajansımı kurdum. Sonra ekibimle beraber uzun yıllar hakikaten şu an söylesem birkaçını rahatlıkla bileceğiniz pek çok kampanyayı yaptık. Ulusal ve uluslararası birçok ödül aldık.
Psikolojiye dönüş nasıl oldu?

25 yıl sektörde çalıştıktan sonra ajansımı büyük bir iletişim grubuna devrettim ve psikolojiye geri döndüm. Klinik psikoloji yüksek lisansımı yaptım. Uzman Klinik psikolog oldum ve bu alanda eğitimler vererek danışmanlık yapmaya başladım ama benim hayatımda hep yan tarafında yürüyen bir sivil toplum tarafım vardı hiç bitmedi o. Uzun yıllar kadın hareketinin içerisindeydim. Türkiye Kadın Girişimciler (KAGİDER)
’in içerisinde yer aldım. Yönetim kurulunda başkan yardımcılığını yaptım ve bütün bunların yanında siyasetle ilgili bir kulvar açıldı zaman içerisinde.

“İLK KEZ BİR SİYASİ PARTİ PROGRAMINA PARİTEYİ KOYDU”

DEVA ile yolunuz nasıl kesişti?

DEVA ile yolum yine kadın meselesi üzerinden buluştu. Devanın programı 300 insanın bir arayagelmesiyle yazıldı. 24 masa kuruldu bunlardan birisi kadın başlığıydı. Kadın başlığını yazacakekibe katkı vermem için davet edildim ve hakikaten oldukça yenilikçi pek çok şeyi programa ve tüzüğe yazdık. Mesela Türkiye’de ilk defa bir siyasi parti programına pariteyi koydu. Parite tam eşitlik demek yani bütün parti organlarında kadınlar ve erkeklerin yüzde 50 eşit temsilini hedefine koyan bir siyasi parti olduk. Ama bununla da yetinmedik. Bir kota koyalım dedik. Ben kotalara eşitlik sağlanıncaya kadar zaruri gözüyle bakanlardanım dolayısıyla yüzde 35 cinsiyet kotamız var. Yani her parti organında her hangi bir cinsiyet asgari yüzde 35 ile temsil edilmeli diyoruz. Bu kadınlar için bugün ama baktığımızda erkekler içinde geçerli. Kadınlar sayısal üstünlüğü ele geçirebilirler bu defa erkekler bu kotadan faydalanabilir. Çeşitlilik çok önemli bir şey ben bu alanda çalışan biriyim yani çeşitliliğin farklı cinsiyet, arka plan, kültür, yaşlardan insanların bir araya gelmelerinin bir organizasyonu çok daha başarılı bir hale getirdiği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Durum böyle olunca bu çeşitliliği besleyecek bütün o kanalları açmak gerekiyor gerçekten. Biz bunu cinsiyet boyutunda hedefimize koymuş durumdayız.

“YURDUM İNSANININ KURBAN ROLÜNDEN ÇIKMASI GEREKİYOR”
Gençler için çalışmalarınız var mı?

DEVA’ da aynı zamanda gençlik kotamız var. Tüm organlarımızda yüzde 20 oranında bir gençlik kotası uyguluyoruz. Hiç kotamızı uygulamak zorunda kalmadık. Bundan çok büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bizim bütün organlarımızda çok daha fazla sayıda genç var. Müthiş bir teveccüh var gençlerden bize. Çünkü ülkede kendi geleceklerini bu haliyle göremiyorlar. Göremedikleri için de biz neyi değiştirebiliriz diye düşünmeye başlıyorlar. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum ve genelde yakın hissettikleri bir siyasi partinin içerisinde yer almak için de bir çaba içindeler. Ben hep bunu söylüyorum. Tabi ki buyurun DEVA’ ya sizlerle birlikte bu yolu yürümekten çok memnun olurum, kafanıza başka bir siyasi parti uyuyorsa oraya da gidin, ama bir şey yapın. Gerçekten bu ülke hepimizin ülkesiyse, şayet birileri bizimle ilgili kararlar versin biz de burada o kararların muhatabı olarak hayatımıza istemediğimiz bir biçimde devam edelim böyle bir hayat, yol olmasın. Yurdum insanının kurban rolünden çıkması gerekiyor. Benim de bir değişiklik için harcayacak çabam var demeliler. Bunu yapmaya niyet edenler olursa ben bu vesileyle DEVA’ ya davet ediyorum. Özellikle kadınları ve gençleri bunun altını çizerek herkesi programımızı okumaya ve bizimle beraber yol yürümeye davet ediyorum.

“AYDINLI TEK KURUCUYUM”
Genel merkezin sizden beklentileri neler?

Ben DEVA Partisinin kurucularındanım. Biz DEVA Partisini 90 kişi kurduk dolayısıyla bu siyasi partinin her yerdeki başarısı benim için son derece önemli. Çünkü gerçekten kurucusu olduğumuz bu partinin Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olmasını istiyoruz ama elbette Aydınlıyım ve Aydınlı tek kurucuyum DEVA’ nın içerisinde. Dolayısıyla Aydın’ın da çok ciddi bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Hatta değişimin buralarda başlayabileceğini dahi düşünüyoruz. Çünkü Aydın, Demokrat Parti’nin doğduğu topraklar. Gerçekten siyaseten çok ciddi bir dinamizme sahip bir tarihi var. Dolayısıyla burada o dönüşümün başlayabileceğini çok yüksek potansiyeli olduğunu DEVA’nın burada düşünüyoruz. Bunu biraz hızlandırmak gerektiği kanaat getirdik tabi ben de bu işin doğal olarak sorumluluğunu üstlendim tek Aydınlı kurucu olarak.
Hangi ilçelerde örgütlendiniz?
Biz şu anda 17 ilçemizin sadece beşinde örgütlenmiş durumdayız. 12 tane ilçemiz kurulmayı bekliyor ama sürekli her gün bu diğer ilçelerimizle ilgili görüşmeler yapıyoruz. Başvurularda gönüllüler var, internet sitemize yapılan başvurular var, onlara geri dönüş yapıyoruz aynı şekilde yine bizim kendi gündemimizde olup temas ettiklerimiz var. Hepsiyle bir biçimde yakın zamanda bu ilçelerimizin ayağa kaldıracağımızı düşünüyoruz. Henüz sadece Didim, Kuşadası, Nazilli, Bozdoğan ve İncirliova’da varız.

"EN AZ 3 KADIN VEKİL MECLİSE GİREBİLİYOR OLMALI"
Aydın siyasetinde kadınların konumunu nasıl buluyorsunuz. Sizce bir milletvekili çıkar mı?

Tabi ki çıkar ve bence çıkmalı da. Aydın bu anlamda bence Türkiye’ye ciddi anlamda örnek olan bir il. Bir kere Büyükşehir Belediye Başkanının uzun süredir bir kadın olması son derece önemli. Özellik rol model olarak önemli noktalarda kadınların olmasını genç jenerasyon için de ilham verici buluyorum. Bu tip görüntüleri son derece gerekli de buluyorum. Ama Aydın’ın 8 vekilinin içinde hiç kadın yok. Aydın’ın çok alışık olmadığı bir şey bu. Çünkü Aydın her dönem meclise bir kadın vekil gönderebilmiş bir şehir ama şimdi öyle değil. Bir sonraki denklemin daha farklı olacağını düşünüyorum. Bir tane de değil en az 3 tane kadın vekil meclise gidebiliyor olmalı. Aydın’ın bu potansiyeli var. Buradaki kadınlara bakıyorum müthiş aktifler, becerikliler, önde koşmayı biliyorlar. Üstelik de büyükşehir belediye başkanının bir kadın olduğu şehir, mecliste de daha fazla kadın vekille temsil edilmeyi hak ediyor diye düşünüyorum.

“KURBAN PSİKOLOJİSİNDE YAŞAMAYALIM”
Aydın’dan beklentileriniz nedir?

Aydın’dan hem beklediklerimiz hem de vermek istediklerimiz var. Aydınlının bizimle beraber yürümesini istiyoruz. Artık bu ülke insanı kendini edilgen konumdan kurtarmak zorunda sürekli bir kurban psikolojisinde yaşamayalım artık biz de bir şeyler yapalım. Hayatımızı en çok ilgilendiren kararlar siyaset kanadında alınıyor ama biz maalesef siyasetten mesafeli durmaya devam ediyoruz. Mesafeli durdukça şikayet etme hakkımız yok. Kararların belirleyiciliğinin içerisinde bizde olmalıyız ki istediğimiz değişikliklere vesile olabilelim o değişikliklerin bir parçası olabilelim. O yüzden beklentimiz bize katılmaları. Bizim de bu şehirle ilgili olarak önünü açmak istediğimiz konular var. Bunların içinde en başta çevre meselesi geliyor. Aydın çevre anlamında çığlık atan bir şehir. Ben bir Aydınlı olarak müthiş üzülüyorum. Çevre platformlarıyla bir takım görüşmelerimiz olacak. Bölge sakinleriyle buluşacağız. Yani jeotermal bir taraftan menderesin kuruması, kirlenmesi bir taraftan bütün bunların yanında yetmiyormuş gibi maden çıktı. Dağyeni’de köylülerin eylemlerine daha önce de katıldım. Orada gerçekten değişimi yapacak olan kadınlar bunu daha önce de gördüm. Dağ gibi duranlar kadınlardı. Dağyeni köylülerinden bir kadın şöyle bir şey söyledi; “Bizim toprağın üstünde zaten bizim altınımız. İncir bizim altınımız, zeytin bizim altınımız. Biz toprağın altındaki altını ne yapalım?” dedi. Kadının bilgelikle söyledikleri gözlerimi yaşarttı. İşte Aydın, Ankara’da birilerinin iki dudağı arasında heba edilemeyecek çok kıymetli bir tarım şehri. Aydın ile ilgili olarak en temel mevzularımızdan bir tanesi bu.

Eylem planlarınızdan bahseder misiniz?
Parti olarak eylem planları açıklıyoruz. Şimdiye kadar beş tanesini açıkladık. İşte bunların içerisinde sosyal politikalar, afet, tarım eylem planları var. Biz bunlarla neyi amaçlıyoruz. Biz diyoruz ki iktidara geldiğimizde ilk 90 günde ne yapacağız? İlk 360 günde ne yapacağız? Bunu madde madde taahhüt halinde ortaya koyuyoruz. İnsanlar siz hükümet programınızı insanlarla paylaşıyorsunuz diyorlar. Diyoruz ki zaten paylaşalım keşke kopya çekilse. Keşke birileri bir an önce yapsa. 3 veya 5 madde dahi hayata geçse Türkiye için iyi olur. Bu ülkenin tez zamanda iyiye doğru yol alması bizim işimize gelir o yüzden biz bunları paylaşmaya başladık. Önümüzdeki günlerde makroekonomik politikalarla ilgili eylem planlarımızı açıklayacağız. Ki bu konuda zaten bütün Türkiye bekliyor. Şimdi de yerel yönetimler eylem planımızı hazırlıyoruz. 81 vilayette her ilkendi önceliklerini ortaya koyuyor. Biz de Aydın’da 90 gün, 360 günü yapacağız. Aydın’a nasıl bakıyoruz? Aydın’daki vizyonumuz ne? Buradaki perspektifimiz ne? Bütün bunları ortaya koyacağız. Bunların hepsi birleşerek DEVA Partisi’nin iller bazında vizyon belgesi, eylem planı olarak masaya yatırılacak. Şu anda onun çalışması yapılıyor. Yani biz çalışıyoruz.

KAYNAK: https://www.aydinhedef.com.tr/...

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #MELTEM GÜRLER
  • #AYDIN İL BAŞKANLIĞI
  • #DEVAKADIN
  • #DEVAPARTISI

SONRAKİ HABER

Deva Partisi Aydın’ın Çevre Sorunları İçin Sahadaydı

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

02 Şub 2022